Bıraktın ELLERİMİ artık SENSİZİM...!


Konuşurken hiç dinlemedin beni; bırakıp gittin birden... Boğazıma düğümlendi sözler, kimse dinlemedi beni ya da ben anlatamadım kimselere derdimi. İçimde dağ oldular, suskun gecelerdeki gözyaşlarıma sığdırdım onları. Ama daha fazlasını istediler; tüm günüm yetmezmiş gibi rüyalarımı da seninle işgal ettiler. İçimde bir fırtına, yüzümde bir tebessüm; dayanamadım isyan ettim suskunluğuma ama konuşarak olmayacaktı daha önce çok kez sayısız tekrarlara birinci dereceden tanıklık etmiştim, yargılanmıştım duygularımda... Bu sefer farklı olacaktı; ikinci kez gelecektim dünyaya, bütün kanunları ben işgal edecektim; bu sefer tabiata bile kafa tutacaktım. Bana zulüm edenleri çileden çıkaracaktım!! Elime bir kalem aldım yazdım... Kelimelerle satırlarla dans ettirdim, o yetmedi defterleri kitaplardan farksız eyledim her kalem tutuşunda ellerim; güçlendim, doğrulmaya başladı bedenim... Aklım ile kalbim ilk defa arkadaş oldular, aynı yolda ilerlediler. Ben sustum kalbim söyledi, beynim yazdırdı ellerime. İlk defa birlik olduk, ben ben oldum ilk defa... Elimden tutup kaldırdılar düştüğüm yerden, hala yaralıyım dizlerim paramparça düşmekten ama merak etme; ayakta duracak kadar gücüm var. Şimdi başım dik göğsüm gergin, bir kalemim var bir de ben, düşüremez artık kimse beni o tuzaklara, kin beslemiyorum, intikam almayacağım yeter ki çıkmayın yollarıma...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder